Sivas birçok özelliğinin yanı sıra termalleri ile de öne çıkan bir şehir. Kangal Balıklı Kaplıca’ya gidenler kendilerini termal havuzlarındaki balıklara bırakıyor ve bu küçük balıklar hastalıklı bölgelerdeki küçük yaralara yapışarak bölgeyi adeta temizliyor.
Sağlık turizmi merkezlerinden biri
Sivas’ın Kangal ilçesinde “doktor balıklar” olarak adlandırılan balıklarıyla sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olan kaplıca, özellikle sedef hastalığına çare arayanlar tarafından tercih ediliyor.
İl merkezine 98 kilometre uzaklıktaki Kangal Balıklı Kaplıca’ya yurt içi ve dışından çok sayıda kişi geliyor.
Suyun sıcaklığı, 37 derece
Yaklaşık 37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan binlerce küçük balık, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor.
Tesisteki 8 havuzun 4’ü tedavi amaçlı kullanılıyor.
Birçok hastalığa şifa
Romatizma, kırık ve çıkık ile sinir, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına iyi geldiği söyleniyor.
“Su selenyum ile magnezyum açısından zengin”
Kangal Balıklı Kaplıca’nın işletmecisi Fuat Ünsal, dünyanın her ülkesinden insanların kaplıcaya gelerek tedavi olduğunu söyleyerek, “Kaplıcamız 12 ay açık ve tedavi olma imkanı var, yaz aylarında daha kalabalık olur. Kaplıcamızın suyu selenyum ile magnezyum açısından zengindir.” diye konuştu.
“Balıklar vantuzlayarak cildi temizliyor”
Kaplıca hemşiresi Büşra Türel, hastaların günlük 8 saat havuzda tedavi olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Havuzdaki suyun sıcaklığı 37 derece, vücut ısısında. İçerisinde selenyum ve silisyum mineralleri bulunmakta. Selenyum vücuttaki zehirli maddelerin atılmasını kolaylaştırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve en önemlisi de hücrelerin ve dokuların yenilenmesini sağlar. Havuzda bulunan balıklar vücuttaki ölü derilerin ve kabukların vantuz yöntemiyle temizlemesini sağlar. Balıkların dişleri kesinlikle yok, vantuzlayarak temizlerler ve ağızlarındaki mukus salgısını da bırakarak tedavi etme özelliğine sahiptirler.”
“Yüzde 90 iyileştim”
Bingöl’de eczacılık yapan Abdul Basri İnan 10 yaşından beri sedef hastası olduğunu dile getirdi. Kangal Balıklı Kaplıca’ya ilk kez 2014 yılında geldiğini ifade eden İnan, “Kaplıcayı internetten araştırırken buldum, ilk geldiğimde 22 gün kalmıştım. Sırt, ayak ve baş bölgemde sedef çoktu, yüzde 90 iyileşmiştim ve çok az kalmıştı. 8 yıl sonra yine geldim, buradaki tedavi yöntemi yan etkisi olmayan, en ideal yöntemdir.” dedi.
“Balneoterapi uygulanıyor”
AA’nın haberine göre, Kangal Balıklı Kaplıca’nın sağlık danışmanlığını yapan deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Sedat Özçelik de merkezde balneoterapi uygulandığına dikkati çekti.
Bu yöntemin dünyanın pek çok yerinde kaplıcalarda yapıldığını kaydeden Özçelik, şöyle konuştu:
“Balneoterapi birçok yerde yapılır ve özellikle sedef gibi hastalıklar tedavi edilir. Kangal Balıklı Kaplıca’yı diğerlerinden farklı kılan özellik ise balıkları, suyunda selenyum bulunması ve 1.600 rakımda zengin güneş ışınlarına sahip olması. Bu üç özelliği burayı diğer kaplıcalardan farklı kılıyor ve tedavide daha iyi sonuçlar alınmasını sağlıyor.”