GazeteZ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, küresel sorunlara da değinelerek, para politikasında liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edileceği belirtildi.

Son taplantıda Kurul politika faizinin 150 baz puanlık indirerek yüzde 10,5’e çekilmişti.

Enflasyon yüzde 83,46

Özette, tüketici fiyatlarının eylülde yüzde 3,08 arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 83,46’e çıktığı anımsatıldı.

Katkı enerji ve hizmet gruplarından geldi

Enflasyondaki yükselişe en belirgin katkının enerji ve hizmet gruplarından geldiği bildirildi.

Jeopolitik riskler iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etki bırakıyor

Enflasyonu etkileyen unsurlara değinilen özette, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğü ifade edildi.

“Enflasyonda görülen yükseliş  beklenenden uzun sürebilecek”

Gelecek döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiği ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığı aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

“Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile iş gücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.”


Toplantı özetinde öne çıkanlar:

“İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskı yakından takip edilmektedir.

Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergilemiştir. denildi.

İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri yakından takip edilmektedir.

Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler ise istihdamdaki artış eğiliminin ivme kaybetmekle birlikte korunduğuna işaret etmektedir.

Eylül ayı geçici dış ticaret verileri ve ekim ayı yüksek frekanslı verileri, ihracattaki ivme kaybının sürdüğüne işaret etmektedir.

Liralaşma odaklı yaklaşım sergilenmeye devam edilecek.

Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir.

Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir.

Kurul, kredilerin finansman maliyetlerinin gelişimini gözetecektir.

Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecektir.

Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir